Gayrimenkul ve Yatırım

Hisseli Tapuda Kullanım Hakkı

blog görseli

Hisseli tapuda kullanım hakkı, bir gayrimenkulün birden fazla kişi tarafından paylı şekilde yönetildiği durumlarda, her paydaşın mülkü belirli koşullar altında kullanmasını mümkün kılar. Bu hak, taraflar arasında yapılan yazılı sözleşmeler veya intifa hakkı gibi düzenlemelerle şekillenir ve tapu siciline tescil edilerek resmi hale gelir.

Hisseli Tapuda Kullanım Hakkı Nedir?

Hisseli tapuda kullanım hakkı, mülkiyet üzerinde tam yetkiye sahip olmadan, belirli süre ve şartlar altında taşınmazdan yararlanma imkânı sunar. Bu hak, ortak mülkiyetin bulunduğu durumlarda paydaşların kullanımını düzenler. Kullanım hakkına sahip olan kişi, malın gelirinden faydalanabilir veya malı bizzat kullanabilir; ancak mülkiyet hakkı bu hakkı vermez. Haklar ve yükümlülükler taraflar arasında sözleşmeyle belirlenir ve tapu siciline kaydedildiğinde yasal bir bağlayıcılığa kavuşur.

Hisseli Tapuda Yer Kullanımı ve Ortaklık Hakları

Hisseli tapuda her paydaş, pay oranı oranında kullanım ve tasarruf hakkına sahiptir. Paylı mülkiyet, her paydaşın taşınmazın tamamı üzerinde ortaklık hakkı olduğu anlamına gelir; bu nedenle, tüm kararlar ortak alınmalı ve paydaşlar arasında uyum sağlanmalı. Elbirliği mülkiyeti durumunda ise pay oranı belirlenmez; herkes taşınmazın tamamında eşit haklara sahiptir. Her iki yapı da ortak yönetim zorunluluğu getirir; mülke dair bakım, kullanım ve karar süreçlerinde işbirliği esastır.

Ortak Kullanım Alanları ve Sınırları

Paydaşlar, taşınmazı kendi paylarıyla orantılı olarak kullanma hakkına sahiptir; örneğin bir arsanın açık alanı ortak kullanıma açık olabilir. Ancak bu kullanım sınırları mutlaka açık olarak tanımlanmalıdır. Aksi halde, kimin hangi alanı ne zaman kullanacağı belirsiz kalır ve anlaşmazlık doğar. Sözleşmede; hangi bölümlerin paydaşlara ayrıldığı, kullanım dönemi ve kısıtlamalar detaylı şekilde yer almalıdır. Bu netlik, ileride çıkabilecek anlaşmazlıkların önlenmesine katkı sağlar.

Kullanım Anlaşmazlıkları ve Çözüm Yolları

Anlaşmazlıklar genellikle kullanım süresi, alan paylaşımı ve bakım sorumluluğu gibi konularda ortaya çıkar. Taraflar arabuluculuk yoluna başvurarak birlikte çözüm üretebilir; tahkim ve noter onaylı anlaşmalar da etkili yöntemlerdir. Uyuşmazlık çözülemezse, mahkemeye başvurarak kullanım hakkının sınırlarının netleştirilmesini veya ortaklığın giderilmesini talep edebilirsiniz. İzale-i şüyu davası, taşınmazın satılması veya payların ayrılması gibi sonuçlar doğurabilir. Böylece anlaşmazlığın adil bir şekilde çözülmesi sağlanır.

Fiili Taksim Sözleşmesi ve Hukuki Etkileri

Fiili taksim, paydaşlar arasında yazılı bir anlaşma olmaksızın taşınmazın fiilen bölünerek kullanılmasıdır. Eğer herkes kendi bölümünü belirli bir süre fiilen kullanıyorsa ve diğerleri buna itiraz etmiyorsa, fiili taksim gerçekleşmiş sayılabilir. Tapuya bu fiili durumu yansıtmak adına rızai taksim sözleşmesi yapılarak resmi hale getirilebilir. Bu durum, önalım hakkını etkileyebilir; çünkü TMK’nın dürüstlük kuralına göre, fiili taksimin ardından satış durumunda önalım hakkı geçersiz sayılabilir.

Ecrimisil (Haksız İşgal Tazminatı) Talebi

Ecrimisil, bir paydaşın diğerlerinin haklarına aykırı şekilde taşınmazı kullanması durumunda talep edilebilecek tazminattır. Eğer bir paydaş, ortakların rızası olmadan malı kullanıyorsa, diğer paydaşlar kullanımdan kaynaklı zarar oranında ecrimisil talebinde bulunabilirler. Ancak fiili taksim sözleşmesi ya da rızai kullanım sözleşmesi mevcutsa, ecrimisil talebi geçersiz hale gelebilir. Bu nedenle, kullanım biçimlerinde anlaşma ve belgelendirme ile olası tazminat taleplerinin önüne geçilmelidir.

Hisseli Tapuda Ortak Giderlerin Paylaşımı

Ortak mülkiyet durumunda, kullanım haklarının yanı sıra taşınmazın bakım, onarım, vergi ve harç gibi ortak masraflarının paylaşımı da önemlidir. Bu masrafların hangi oranla ve ne sıklıkta ödeneceği sözleşmede açıkça belirtilmelidir. Aksi halde, masraf ödemelerinde gecikmeler ya da itirazlar çıkabilir. Paydaşlar yükümlülüklerini yerine getirmediğinde, bu da anlaşmazlıklara dönüşebilir. Dolayısıyla, tüm tarafların bilinçli ve açık şekilde sorumluluklarını bilmesi gerekir.

Bakım ve Onarım Masraflarının Dağılımı

Bakım ve onarım masrafları, genelde paydaşların tapuda kayıtlı pay oranlarına göre paylaştırılır. Bu masraflar, binanın onarımı, ortak alan düzeni veya hasar giderimi gibi konuları kapsar. Sözleşmede bu masrafların ödeme zamanı, ödenecek miktar veya hesaplama yöntemi belirlenmelidir. Ayrıca ödeme yapılmaması durumunda uygulanacak yaptırımlar da netleştirilmeli. Böylece taraflar arasındaki sorumluluk ve beklenti dengesi korunur.

Vergi ve Harçlar

Vergi ve harçlar paydaşlar arasında payları oranında paylaşılır. Bu ödemelerin zamanında yapılması, cezai gider ve faiz riskini azaltır. Sözleşmeye bu yükümlülüğün sıklığı ve ödeme yöntemleri dahil edilmeli. Ayrıca ödemede aksama yaşanması durumunda telafi yolları belirlenirse, mali anlaşmazlıkların önü alınmış olur.

Ortak Karar Alma Süreçleri

Hisseli tapuda önemli kararlar tüm paydaşların onayına tabi olabilir. Sözleşmede, hangi karar için hangi oranda paydaş onayının gerektiği belirtilmelidir. Bu karar alma sürecinin mekaniği netleşirse, taraflar arasında güven artar. Örneğin, bir kararın geçerli olabilmesi için toplam payın en az %75’inin onayı aranabilir. Bu şekilde, tek bir paydaşın süreci bloke etmesi de önlenebilir.

Hisseli Tapuda İntifa Hakkı

İntifa hakkı, malikin mülkiyet hakkını elinde tutmakla birlikte, taşınmazı başka birine belirli süre veya koşullarda kullanma hakkı vermesidir. Hisseli tapuda intifa hakkı, paydaşlardan bazılarının kullanım hakkı almasını sağlar, ancak mülkiyet devri gerçekleşmez. Bu hak, yazılı sözleşme ve tapu siciline tescil ile resmi hale gelir. İntifa hakkı süresi dolduğunda veya şartlar gerçekleştiğinde hak sona erebilir. Sözleşmede ayrıca bakım yükümlülüğü ve devredilebilirlik gibi unsurlar da düzenlenmelidir.

Hisseli Taşınmazın Paydaşlar Arasında Kullanımı

Her paydaş, taşınmazı kendi pay oranına göre kullanma hakkına sahiptir. Kullanım şekli sözleşmede belirlenmediğinde, fiili durum belirleyici olabilir ve taraflar arasındaki anlaşmazlıklara zemin hazırlayabilir. Düzenli kullanım, sözleşmede tanımlanmalı; örneğin tatil amaçlı mülklerde hangi dönem kim nasıl kullanacak bu anlaşmaya dahil edilmelidir. Bu sayede, kullanım çakışmaları ve anlaşmazlıklar azaltılır.

Hisseli Tapunun Yönetimi

Hisseli taşınmazın yönetimi, tüm paydaşların ortak kararıyla sürdürülmelidir. Yönetim sisteminde sorumluluk paylaşımı, karar alma süreçleri (örneğin toplantı, oy çoğunluğu) ve günlük işlerin kim tarafından yürütüleceği net olmalıdır. Kimi durumlarda, bir yönetici veya temsilci seçmek pratik bir çözüm olabilir. Yönetim mekanizması iyi kurulmadığında, kullanım ve bakım süreçlerinde aksaklıklar görülebilir; bu da anlaşmazlıklara yol açar.

Hisseli Tapu Satışı ve Devir İşlemleri

Hisseli tapuda satış veya devir işlemleri, yalnızca satılan payı kapsar; diğer paydaşların payları etkilenmez. Paylı mülkiyette, bir paydaş hissesini ise diğer dilediği kişi ya da kuruluşa devredebilir. Ancak çoğu durumda diğer paydaşların önalım hakkı vardır ve bu hak kullanılarak payı öncelikle kendileri satın alma hakkına sahiptir. Ön alım hakkı süresi geçtikten sonra devrin tamamlanması mümkündür. Tapu devri sırasında tüm yasal evraklarla birlikte harç ödemeleri de tamamlanmalıdır.

Hisseli Tapuda Pay Bölme ve Taksim Süreci

Pay bölme ve taksim süreci, taşınmazın fiziksel olarak paylaşılması veya satış yerine eşit dağılım yöntemidir. Fiili taksim sözleşmesi ile paylaştırma yapılabilir ve bu durum tapuya şerh edilirse resmi nitelik kazanır. Taksim süreci, tarafların üzerinde anlaşması ve taşınmazın teknik olarak ölçümlenmesini gerektirir. Sözleşmede paydaşların taksime ilişkin hak ve yükümlülükleri net belirtilmelidir. Böylece, mülkte kalıcı çözümler oluşturulmuş olur.

Hisseli Tapuda Önalım (Şufa) Hakkı

Önalım hakkı, paydaşlara diğer paydaşın hisselerini üçüncü şahıslara satmadan önce satın alma önceliği tanır. Bu hak, Türk Medeni Kanunu’nda açıkça düzenlenmiştir. Paylı mülkiyetin korunması ve dışarıdan paydaş alınmasının önlenmesi amacıyla önem taşır. Ancak fiili taksim mevcutsa ve tapuya şerh edilmemişse, dürüstlük kuralları uyarınca önalım hakkı geçersiz sayılabilir. Bu durumda pay satışlarında önce uyumlu fiili durumların hukuka nasıl yansıtıldığına bakılır.

Hisseli Tapuda Paydaşlıktan Çıkarma

Bir paydaşın mülkiyetten çıkarılabilmesi için ya diğer paydaşların rızasıyla pay kendisine devredilmeli ya da mahkemeye başvurarak ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) talep edilmelidir. Mahkeme, taşınmazı satıp parayı paylaşma ya da pay oranına göre fiziksel bölme gibi kararlar verebilir. Fiili taksim sözleşmesi varsa, yargıdan talepler bu sözleşme doğrultusunda yapılır. Dolayısıyla çıkarma sürecine başlamadan önce fiili durumun netleştirilmesi tavsiye edilir.

Hisseli Tapuda Haciz İşlemleri

Hisseli taşınmazlar, bireysel paylara yönelik haciz işlemlerine açık olabilir; borçlu paydaşın payı üzerine haciz konulabilir. Bu durumda haciz yalnızca ilgili payı kapsar ve taşınmazın tamamı değil, sadece hacizli pay işlemlere kısıtlanır. Tapu işlemlerinde bu durum açıkça alıcıya bildirilmelidir. Hacizli pay satılmaz; önce haczin kaldırılması veya borcun ödenmesi gerekir. Bu süreç, ortaklığın sağlıklı yürütülmesi açısından takip edilmelidir.

Hisseli Tapunun Riskleri ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hisseli tapuda dikkat edilmesi gereken başlıca riskler; kullanım haklarının belirsizliği, bakım giderlerinde anlaşmazlık, ortak karar alma süreçlerindeki tıkanmalar ve fiili taksim nedeniyle hukuki sorunlardır. Bu riskler taraflar arasında güvene dayalı bir işbirliği gerektirir.

Riskler:

  • Belirsiz kullanım hakları: Tarafların hangi dönemde kime ait yerleri kullanacağı net değilse anlaşmazlık çıkar.
  • Bakım masraflarının paylaşımında anlaşmazlık: Masraf ödeme usulleri açık değilse gecikmeler ve itirazlar olabilir.
  • Karar alma mekanizmalarının yetersizliği: Önemli konularda oy çokluğu veya temsilci belirlenmemişse yönetim sıkışabilir.
  • Fiili taksimin önalım hakkını etkileyebilmesi: Rızai taksim tapuya şerh edilmezse haklar geçersizleşebilir.
  • Haciz riski: Bir paydaşın borcu nedeniyle taşınmazın payıyla ilgili sorun yaşanabilir.
  • Ecrimisil talepleri: Fiili kullanım sözleşmesi yoksa haksız kullanım tazminatı gündeme gelebilir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Kullanım haklarını yazılı olarak netleştirin ve tapuya tescil ettirin.
  • Bakım, onarım ve vergi gibi giderlerin paylaşımını sözleşmede belirleyin.
  • Karar alma süreçlerini mekanik hâle getirin; temsilci veya oy sistemi oluşturun.
  • Fiili taksim varsa bunu resmîleştirin ve tapuya şerh edin.
  • Ön alım hakkı ve haciz durumlarını sözleşmede açıkça düzenleyin.
  • Olası ecrimisil durumları için tarafların hak ve sorumluluklarını netleştirin.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Hisseli Tapuda Fiili Taksim Sözleşmesi Nedir?

Fiili taksim sözleşmesi, paydaşlar arasında yazılı veya fiili olarak taşınmazın hangi bölümünün kime ait olduğunu netleştiren düzenlemeye denir. Taraflar kendi alanlarını fiilen kullanıyorsa ve bu durum zaman içinde hem fiili hem hukuki nitelik kazandıysa, bu fiili bir taksim olarak değerlendirilir. Tapuya şerh edilmesi durumunda resmi geçerliliğe kavuşarak ileride yaşanabilecek anlaşmazlıklara karşı koruma sağlar. Aynı zamanda, ön alım hakkı gibi yasal hakların uygulanmasını da etkiler.

Hissedarlar Dışında Başkası Paydaşlıktan Çıkarma Davası Açabilir mi?

Hissedar olmayan üçüncü kişiler, genel olarak hissedarların paydaşlıktan çıkarılması talebiyle dava açamazlar. Bu tür davaların açılabilmesi için ilgili kişinin mutlaka paydaş olması gerekir. Dolayısıyla sadece tapuda pay sahibi olmayan biri, izale-i şüyu ya da kullanım hakkına yönelik bir dava açma hakkına sahip değildir. Bu noktada yasal temsilci veya özel vekaletle hareket etmek dahi yeterli olmaz; paydaşlık hukukî bir önkoşuldur.

Kaynaklar